Günümüz iş dünyasında, şirketlerin başarısının sırrı artık sadece rakiplerini geride bırakmaktan değil, aynı zamanda iç dinamiklerini sağlamlaştırmaktan ve çalışanlarına değer katmaktan geçiyor. Bu noktada, geleneksel "İnsan Kaynakları" anlayışı artık yetersiz kalıyor ve yerini daha kapsamlı bir bakış açısı olan "İnsan ve Kültür" kavramına bırakıyor. İşte bu geçiş, bir şirketin sadece çalışanlarını işe almak ve yönetmekten daha fazlasını yapmasını gerektiriyor.
İnsan ve Kültür yönetimi, geleneksel İnsan Kaynakları yönetiminin odaklandığı işe alım, eğitim ve performans değerlendirmesi gibi süreçlerin ötesine geçerek, çalışanların duygusal bağlılığını artırmayı, şirket içi işbirliğini güçlendirmeyi ve sonuç olarak şirketin genel performansını arttırmayı amaçlar. Bir şirketin kültürü, sadece işyerindeki atmosferi değil, aynı zamanda değerleri, tutumları ve davranışları da içerir. İnsan ve Kültür yönetimi, bu unsurları belirlemek, güçlendirmek ve sürdürmek için stratejik bir yaklaşım benimser.
İnsan ve Kültür odaklı yaklaşımın faydaları oldukça geniştir. İyi bir kültür, çalışanların işlerinden daha fazla keyif almalarını sağlar ve onları şirkete daha bağlı hale getirir, bu da çalışanların uzun vadeli olarak şirkette kalma olasılığını artırır. Olumlu bir iş kültürü, çalışanların fikirlerini özgürce paylaşmalarını teşvik eder ve bu da yenilikçi çözümlerin ortaya çıkmasını sağlar. Ayrıca, iyi bir şirket kültürü, çalışanların müşterilere daha iyi hizmet vermesini teşvik eder ve bu da müşteri memnuniyetini artırır. İnsan ve Kültür odaklı şirketler, daha çekici bir işveren markası oluşturur ve bu da yetenekli çalışanları çekmekte ve tutmaktadır. Sonuç olarak, rekabet avantajı elde ederler.
İnsan Kaynaklarından İnsan ve Kültür yönetimine geçiş, şirketin mevcut kültürünü anlamak, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek ve istenen kültürü oluşturmak için bir strateji gerektirir. Bu süreç, liderlik ekibinin katılımını ve çalışanların geri bildirimlerini içermelidir. Ayrıca, şirketin değerlerini, misyonunu ve vizyonunu yeniden değerlendirmek de önemlidir. İnsan ve Kültür odaklı yaklaşım, günümüzün dinamik iş dünyasında şirketlerin sürdürülebilir başarı elde etmesine yardımcı olabilir. Ancak bu geçiş, sadece bir dizi politika veya programı değiştirmekle değil, aynı zamanda şirketin temel değerlerini ve inançlarını yeniden değerlendirmekle başlar. Bu nedenle, İnsan Kaynaklarından İnsan ve Kültür'e geçiş, sadece bir değişim değil, aynı zamanda bir dönüşüm sürecidir.
İnsan ve Kültür odaklı şirketler, çalışanlarının potansiyelini tam olarak kullanabilir, rekabet avantajı elde edebilir ve sürdürülebilir bir başarı için temel oluşturabilirler. Bu nedenle, İnsan Kaynakları yönetiminden İnsan ve Kültür yönetimine geçiş, modern iş dünyasının gerekliliği haline gelmiştir.
Originnovation olarak, Öğrenen Organizasyon Yapılandırması danışmanlığında; yenilikçi organizasyon yapılandırması yolunda birlikte yürüdüğümüz kurumlarla, kurum içerisinde yer alan herkesin birbirini kendi bilgi ve deneyimiyle beslediği, sürekli gelişimin önünün açıldığı bir yapının organizasyonu için çalışıyoruz. İhtiyaçlar özelinde mevcut durumu anlamaya yönelik yapılan araştırmaların ardından, özel sektördeki kurumların üniversite ekosistemine, girişimciliğe, yenilikçiliğe entegrasyonu ve design thinking metoduyla esnek iş birlikleri becerisinin artmasını sağlıyoruz.
Kurumsal dönüşüm yolculuğunuzda yol arkadaşı olmak için sizinle tanışmayı çok isteriz!
Yazar & İllüstratör: Bahar Körpetütüncü
Comments